İslam’da Kurban

KURBAN TARİFİ: Hususi bir hayvanı, belirli bir vakitte (Kurban Bayramı günlerinde) Allah’a yaklaşmak niyetiyle boğazlamaktır. Kurban kesmek, zekat ve bayram namazları gibi hicretin ikinci senesinde meşru kılınmış, meşruiyeti kitap, sünnet ve icma ile sabit olmuştur. Kitaptan meşruiyetin delili, Yüce Allah’ın “Rabbin için salayı ikame et ve kurban kesiver. (Kevser Suresi, 2. ayet) emridir.

Sünnetten meşruiyetinin delili bir takım hadiselerdir ki, bir tanesinde Hz Aişe’den şöyle rivayet edilmiştir:

“Ademoğlu Kurban Bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir işle yüce Allah’a yaklaşabilmiş değildir. Kişinin, kanını akıttığı hayvan kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelecektir. Akan kan yere düşmeden evvel yüksek bir makama ulaşır. O bakımdan gönül hoşluğu ile kurbanlarınızı kesiniz.”

KURBAN KESME ZAMANI : Berâ b. Âzîb (R.A.)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, kurban bayramında bize hitabette bulunarak:

“Sizden hiçbiriniz, bayram namazı kılınmadan önce kurban kesmesin,” buyurdu.

Bayramın birinci günü fecrin doğuşu ile başlar. Ancak şehirde oturanlar bayram namazı kılınmadan evvel kurban kesemezler: Bunu Peygamber Efendimiz (sas) şöyle beyan buyurmuştur:
“Namazdan evvel kurbanı kesen yeniden kurban kessin. Namazdan sonra kesen ise, kurban ibadetini tamamlamış ve müslümanların sünnetine isabet etmiştir.” [16]

Kurban ancak eyyâm-ı nahr denilen kurban bayramının ilk üç gününde kesilir. Bu günler Zilhicce ayının 10., 11. ve 12. günleridir. Birinci gün kesmek daha iyidir: Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Abbâs, İbn. Ömer, Enes ve Ebû Hüreyre (r. anhum) nin şöyle dedikleri rivayet olunur; ‘kurban kesme günleri üçtür. En faziletlisi de birincisidir.’

Kurbanların gündüzleri kesilmesi daha uygundur. Kurbanı geceleyin kesmek tenzihen mekruhtur. Bir özür sebebiyle bayram namazına gidemeyen kimse, namaz kılacak kadar bir vaktin geçmesinden sonra kurbanını kesebilir. Diğer kurbanlarda ise herhangi bir vakit söz konusu değildir.

Kesim vakti geçer de, kişi henüz kurban kesmemişse: fakir biri olduğu halde kurbanlık satın almışsa, o hayvanı canlı halde sadaka olarak verir. Eğer fakir kurban almamışsa kurban hükmü zamanı geçtiğinden düşmüş olur. Çünkü fakirin kurban kesmesi vâcib değildir.
Zengin ise; ister bir kurban satın almış olsun, ister almamış olsun; parasını sadaka olarak verir: Çünkü onun kurban kesmesi vâcibdir. Kurbanda ibadet vakti geçince, mes’ûliyetten kurtulmak için, kurban parasını sadaka olarak verir. Nitekim cuma namazı ve oruç bahislerinde demiştik ki; cuma namazını vaktinde kılamayan bir kimse onun yerine öğlen namazını kılar. Oruç tutamayan bir kimse de fidye verir ki, mes’ûliyetten kurtulsun.

Kurban edilebilecek hayvanlar, yaş şartı ve ortak sayısı: Kurban, koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Koyun ve keçinin bir yaşını (Koyunun altı ayı geçmiş kuzusu eğer koyun kadar gösterişli olmuşsa kurban olur), sığır ve mandanın iki, devenin de beş yaşını doldurmuş olması şarttır. Bunlardan koyun ve keçi sadece bir kişi için kurban kesilebilirken, sığır, manda ve deve bir kişiden yedi kişiye kadar ortak kesilebilir. Ancak, ortakların hepsinin udhiyye, hedy, adak, akika kurbanı gibi kurban niyetinde olmaları şarttır.

Hangi hayvanlardan kurban olmaz: Bir veya iki gözü kör, aşırı derecede zayıf, kesileceği yere kadar gidemeyecek derecede topal, kulağının, kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş, boynuzunun tamamı kırık olmak gibi hayvanda sonradan bir kusur oluşmuşsa o hayvandan kurban olmaz. Bununla birlikte, yaratılışta boynuzu, kulağı bulunmayan veya boynuzunun bir kısmı kırık, burulmuş, karnını doyurabilen delirmiş hayvandan kurban olur. Kurbanlık hayvan alırken hayvanın sağlıklı olması, bulaşıcı hastalıkları taşımaması da oldukça önemlidir. Hayvanın gebe olmaması da tavsiye olunur.

Kurbanlık Hayvan Tartı ile Alınabilir mi? Kurbanlık hayvan, kilo birim fiyatı belirlenmek suretiyle canlı olarak tartılıp alınıp-satılabilir. Ayrıca, toplumda herhangi bir aldatma, kargaşa ve ihtilafa yol açmayacak şekilde yaygın bir uygulama varsa, kurban edilmek üzere satın alınmak istenen hayvanın et birim fiyatı önceden belirlenmek şartıyla, kesildikten sonra eti tartılarak parasının ödenmesi yoluyla da satılabilir.[2]

Kurbanı kim kesmelidir? Kurban sahibinin kendi kurbanını bizzat kendisinin kesmesi en iyisidir. Ancak, hayvan kesmek belli bir tecrübeyi gerektirdiğinden, kurban sahibi eğer bilmiyorsa, bilen birini vekil tayin ederek kurbanını kestirebilir. Kurban kesmek isteyip de bulunduğu yerdeki imkân ve zaman sıkıntısı olanlar, vekâletle kurban kesme kampanyalarına katılabilirler.

Kurban Nasıl Kesilir? Hayvana eziyet vermeden, nazik bir şekilde daha önceden hazırlanmış kesim yerine getirilir. (İl ve ilçelerdeki Kurban Hizmetleri Komisyonlarının belirlediği kurban kesim yerlerini tercih etmek daha yararlıdır. Zira bu yerlerde hem hayvan kesimi için ehil kasaplar görevlendirilmektedir hem de sağlık, temizlik ve hijyen açısından buralar daha güvenlidir.) Hayvan kıbleye doğru yatırılır. İki ön ve arka ayaklarından biri bir araya getirilerek bağlanır. Arka ayaklarından biri serbest bırakılmalıdır. Tekbir getirildikten sonra, Bismi’llâh-i Allah-ü Ekber diyerek keskin bir bıçak ile boğazının uygun yerinden kesilir. Kesimin hayvanın boğazındaki yumrunun baş tarafından değil de, vücut tarafından kesilmesi daha iyi olur. Hayvanın boğazında yemek borusu, nefes borusu ve iki kan damarı vardır. Kesimin geçerli olabilmesi için yemek ve nefes boruları ile iki kan damarından en az birinin kesilmiş olması gerekir. Hayvan öldükten sonra da derisine herhangi bir zarar vermeden usulüne uygun bir şekilde yüzülerek eti alınır.

Kurbanın Eti ve Derisi Nasıl Değerlendirilir? Kurban kanının yere akmasıyla birlikte esasen kurban ibadeti yerine getirilmiş olur. Eti konusunda kurban sahibi muhayyerdir. Etin tamamını yoksullara ya da hayır kurumlarına bağışlayabileceği gibi, eti üçe ayırıp, bir kısmını dağıtarak, bir kısmını eşi dostuyla yiyerek, bir kısmını da ailesine ayırarak değerlendirebilir. Müstehab olan da budur. Bununla birlikte kurban sahibi fakir olmasına rağmen bir şekilde kurban kesme imkânı bulmuşsa, etin tamamını ailesi için ayırabilir. Kurban sahibi kurbanının derisini satarak onunla bir ihtiyacını gideremez. Ancak, deriyi evinde demirbaş bir eşya olarak kullanması mümkündür. En doğrusu, deriyi güzelce tuzlayıp, bir fakire ya da hayır kurumuna bağışlamaktır.

Teşrik Tekbiri Nedir? Kurban bayramından bir gün önce, arafa günü sabah namazından itibaren, dördüncü günü ikindi namazına kadar (ikindi namazı dâhil) farz namazlardan sonra söylenmesi gereken tekbirlere Teşrik Tekbirleri denir. Toplam 23 vakittir. Teşrik tekbiri şöyledir: “Allâh-ü Ekber, Allâh-ü Ekber. Lâ ilâhe ill’Allâh-ü v’Allâh-ü Ekber. Allâh-ü Ekber ve li’llâhi’l-Hamd.”

20.10.2012

Mahmut TAŞDELEN

 

Yararlanılan kaynaklar :

Çeşitli Fıkıh ve ilmihal Kitapları

DİB, Din İşleri Yüksek Kurulu Kararları

Buharî, Müslim ve Neseî

Buhari, Müslim, Neseî ve Ahmed

Abdullah b. Mahmûd b. Mevdûd el- Mavsılî, El-İhtiyar Li-Ta’lîlî’l-Muhtar, Ümit Yayınları: 4/230-233.

Haber hakkında yorumlarınız ve görüşleriniz nedir ?

  1. BEYDİLİ AİLESİNİN, GÜZEL ÜLKEMİZ TÜRKİYE NİN VE BÜTÜN İSLAM ALEMİNİN MUBAREK KURBAN BAYRAMINI KUTLAR, YÜCE ALLAH TAN EN İÇTEN DİLEKLERİMLE SİZ DOSTLARIMA SAĞLIK,SELAMET VE ESENLİKLER DİLERİM.

    Mahmut TAŞDELEN (21.10.2012 17:38:55)